DUPUYTREN KONTRAKTÜRÜ

Elimiz, kemikler, kas-tendon yapıları, damarlar ve sinirleri bir arada barındırır. Avuç içinde tüm bu yapıları örterek parmaklara doğru uzanan yapıya palmar aponeuroz adı verilir. Dupuytren, bu rahatsızlığı tarif eden Fransız doktorun soy adı, kontraktür ise çekinti, büzüşme anlamında kullanılan bir tıbbi terimdir. Dupuytren kontraktürü, bu örtü yapısının belli bölgelerde büzüşüp sertleşmesi ile fark edilen, ilerlediği durumlarda parmaklarda bükülmeye yol açan bir rahatsızlıktır.

Bulgular

  • Şikayetler çoğunlukla avuç içinde ağrısız sertleşmeler ile başlar,
  • Hastalığın ilerlediği durumlarda parmaklar da etkilenerek bükülmeye başlar.

             Karışabildiği durumlar

  • Nadiren başlangıç dönemindeki Dupuytren kontraktürü tetik parmak zannedilebilir.

 

Tanısı nasıl konur?

  • Tanı, el cerrahı tarafından muayene ile konabilir. Hem üzerindeki deriyi, hem de altındaki tendona yapışıklıkları olduğu için tipik görüntüsü ve hareket kısıtlılığı ile tanısını koymak, derecesini saptayabilmek mümkündür.
  • Hasta bireylerin ailesinde de Dupuytrenliler bulunabilir. Yoğun sigara kullananlarda, diyabet ve kronik karaciğer rahatsızlıkları olanlarda daha sık görülür.
  • İlerleme hızı kişiden kişiye çok farklılık gösterir. Bazılarında yıllarca başlangıç düzeyinde kalabildiği gibi, bazılarında da birkaç ay içinde ameliyat edilmesi gereken faza girebilir.

             Nasıl tedavi edilir?

  • Tüm hastalara tanı konduğunda cerrahi önerilmez. Başlangıç düzeyinde, sadece deri çekintilerinin olduğu, ancak parmak düzleşmesini de rahatça sağlayan kişilerde bir süre beklemek uygundur. Basit olarak, avuç içi ve parmakları aynı anda düz bir yüzeye temas ettiremeyen kişilere ameliyat önerilir.
  • Literatürde, kortikosteroid veya bazı enzim enjeksiyonları gibi tedavi alternatiflerine yer verilse de etkileri çok sınırlı veya yoktur. İğne yardımıyla yapılan gevşetmelerle de basit olgularda bir miktar fayda sağlanabilir.
  • Ameliyatta zig zag kesiler yaparak skara bağlı kontraktür oluşturmamak önemlidir. Aponeurozun etkilenen kısmının parmaklara giden damar-sinir yapıları korunarak çıkarılması cerrahi tedavinin esasını oluşturur. Nadiren vücudun başka kısımlarından alınan deri nakilleri de gerekebilir.

Ameliyat sonrası süreç

  • Hastaların avuç iç yüzünde pansuman gerektirecek dikişleri olur.
  • Olgunun ağırlığına bağlı ameliyat sonrasında birkaç haftalığına atel de konabilir, veya parmak uçları hareket ettirilip, hafif işlerde kullanabilmek üzere boşta bırakılabilir.
  • Yara iyileşmesinden sonra yapılacak fizyoterapi olumlu katkı sağlayacaktır.
  • Birden fazla parmağa uzanan, ilerlemiş düzeydeki kontraktürler için tek ameliyat yeterli olmayabilir.